SÖZÜMÜZ KADERİMİZ OLUR

Oğlum hiç susmuyor. Sürekli konuşuyor, durmadan soru soruyor. “Bir şey söylicem…” diye başlayan cümleleri bitmiyor. Söyleyecekleri, soracakları biterse de yüksek sesle Galatasaray marşı okuyor. Bazen “Hiç susmuyor bu çocuk” diyecek oluyorum; sonra hemen susup dua ediyorum: “Rabbim susturmasın, sesine hasret bırakmasın.” Çünkü düşünceler söz olur, söz dua, dua ise kaderimiz…
Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor: “Ya hayır söyleyin ya susun” (Buhârî, Edeb, 31). Bu uyarı sadece susmakla ilgili değil; hayatımızı şekillendiren bir ölçüdür. Söz, bir çocuğun kalbinde tohumdur; iyi sözler filizlenir, olumsuz sözler gölge düşürür.
Bir bakın etrafa, dilimizdeki şikâyetleri görün:
“Çocuklar laf dinlemez, eşler anlayışsız, kayınvalide huysuz, öğretmen takık, ekonomi kötü, devlet bakmıyor… iş yok…”
Hatta lapa lapa yağan karın adı bile “beyaz kabus” olmuş. Şikâyete o kadar alışmışız ki…
Ebeveynlerin dilinde de aynı nakarat:
“Bu devir zor. Çocuk yetiştirilmez. Yeni nesil kötü. Bu çocuklardan bize fayda gelmez.”
Ama farkında değiliz: Bu sözler, kötülüğü davet eder, şerri çağırır. Hele ki çocuklarımızın yanında bunları söylemek, onların kader defterine kara lekeler düşürmektir. Çünkü çocuk, kendini anne babasının gözünden görür. “Bu çok tembel, bundan adam olmaz” denilen çocuk, gerçekten öyle olur; kendisine biçilen role razı gelir. Zamanla dili, duadan çok olumsuzluğa alışır.
“Neden ‘sakınılan göze çöp batar’ derler?” Çünkü içinde hep korku vardır, “ya olursa” endişesi… Endişe olumsuz bir düşüncedir ve olumsuz düşünce, sonunda olumsuz olaya dönüşür. Bu yüzden kültürümüzde gidene “ah vah” denmez; “Allah kavuştursun” denir. Yeni doğan bebeğe “Allah analı babalı büyütsün” denir. Yola çıkana “yollar tehlikeli aman dikkat et” denmez de kazasız belasız git denir. İşte bunlar Müslüman’ın ağzına yakışandır. Dinimiz, dua dinidir.
Çocuklarına sadece namaz sonrası veya camide dua eden ebeveynler, aslında bilmeden en büyük fırsatı kaçırıyorlar. Çünkü dua, sadece ellerimizi kaldırdığımız anlarda değil; çocuklarımıza yönelttiğimiz bakışta, söylediğimiz sözlerde, onları etiketlediğimiz sıfatlarda gizlidir. Unutmayalım: “Bir çocuğun kişilik inşasında, anne babasının bakış açısı kalıcı izler bırakır.”
O hâlde duamız, bakışımızda olsun…
Bakışımız dilimize otursun. Şerri değil, hayrı çağıralım.
ŞEYMA DEMİRCAN NAMAZCI
İSLAMİ HABER “MİRAT” -YOUTUBE-
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ