Sabır: İmanın Temeli ve Varolma Mücadelesi

Sabır, müminlerin hayatları boyunca en çok ihtiyaç duyduğu erdemlerden biridir ve imanın temel unsurlarından biridir.
Resûlullah (sav) sabrı, imanla ilişkilendirerek, “Namaz bir nurdur, sadaka bir burhandır, sabır bir ışıktır” demiştir. Sabrın, musibetin ilk anında gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hz. Peygamber, bir kadına sabretmesini tavsiye ettiğinde, kadın onun kim olduğunu bilmediği için tepki göstermiştir. Ancak, sabrın gerekliliği ve önemi, İslâm tarihinde sıkça dile getirilmiştir.
Hz. Peygamber, güçlü olanın öfke anında kendisine hâkim olan kişi olduğunu belirtmiştir. Bu bağlamda, sabır, insanlarla bir arada yaşamayı ve onların eziyetlerine katlanmayı gerektirir. Sabır, aynı zamanda ibadetlerde de önemli bir yer tutar; oruç ve namaz gibi ibadetler sabır gerektirir.
Hz. Peygamber’in hayatı, sabırla doludur. Zorluklar karşısında sabretmiş, Mekke’deki baskılara rağmen İslâm’ı yaymaya devam etmiştir. Sabır, müminlerin haksızlığa karşı durabilmesi ve haklarını savunabilmesi için de gereklidir. Hz. Âişe’nin yaşadığı iftiraya karşı sabretmesi, sabrın önemini göstermektedir.
Sonuç olarak, sabır, müminlerin hayatında her zaman ön planda tutulması gereken bir erdemdir. İman ve ibadetlerde sabırlı olmak, Allah’a yakınlaşmanın bir yoludur.