Hak Geldi, Bâtıl Yok Olmuştur

Hak geldiğinde bâtılın yok olacağına dair inanç, İslam düşüncesinin temel taşlarından biridir.
Kur’an’da yer alan bir ayette, “De ki: ‘Hak geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz ki bâtıl yok olmaya mahkûmdur.'” ifadesi, hak ve bâtıl arasındaki mücadeleyi net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu ayet, Allah’ın yeryüzünde koyduğu değişmeyen vaadi ve yasasını temsil eder. Hak geldiğinde, bâtılın varlığı sona erecektir. Ancak zaman bâtıl, geçici bir süre için görünür hale gelebilir. Bu durum, suyun yüzündeki köpük veya madenin üzerindeki cüruf gibi geçici bir yanılsama yaratır.
Bu ayetin nazil olduğu dönemde, müminler ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmışlardı. Birçok mümin, Habeşistan’a hicret etmişken, geride kalanlar Mekke’de büyük işkencelere maruz kalıyordu. Hz. Peygamber’in (s.a) hayatı da her an tehlike altındaydı. O dönemde, bâtılın güçlendiği görünse de, hak karşısında bâtılın üstün geldiğine dair bir delil yoktu. Bu nedenle, kafirler bu ayeti alay konusu yapmışlardı.
Ancak, bu ayetin müjdesi, Hz. Peygamber’in (s.a) Mekke’yi fethettiği zaman gerçekleşti. Mekke’ye girdiğinde, Kabe’deki putları kırarak aynı ilânı yaptı. Abdullah İbn Mesud’dan rivayet edilen bir hadiste, Hz. Peygamber (s.a) fetih günü putları kırarken, “Hak geldi, bâtıl gitti; zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur” demiştir.
Bu ifadeler, hak ile bâtıl arasındaki kalıcı farkı vurgular. Hak, Allah’tan gelen bir güçle varlığını sürdürürken, bâtıl geçici ve aldatıcı bir durumdur. Bâtıl, kendi içinde kalıcılığın unsurlarını taşımaz ve dış etkenlere bağımlıdır. Bu etkenler sarsıldığında, bâtıl yok olur. Oysa hak, kendi iç dinamikleriyle varlığını sürdürür.
Kur’an’da, bâtılın yok olacağına dair kesin bir ifade yer almaktadır. İlk bakışta bâtılın güçlü olduğu düşünülse de, aslında bâtıl geçici bir varlığa sahiptir. Zamanla, bâtılın gerçek yüzü ortaya çıkar ve yok olur. Bu durum, suyun üzerindeki köpüğün kaybolmasına benzer. Su kalıcıdır, fakat köpük geçicidir.
Sonuç olarak, hak ve bâtıl arasındaki mücadele, tarih boyunca devam etmiştir. Hak, Allah katındandır ve kalıcıdır. Bâtıl ise, geçici bir yanılsamadır ve yok olmaya mahkûmdur. Bu, Allah’ın yeryüzündeki yasasıdır ve her zaman geçerliliğini koruyacaktır.