Eş Şebab Somali’deki istihbarat merkezine yönelik saldırıyı nasıl düzenledi?

Mohamed Gabobe | Drop Site News | Tercüme: Mepa News
Cumartesi günü saat 17:00’den kısa bir süre önce Somalili militan grup Eş Şebab’a bağlı bir grup silahlı savaşçı başkent Mogadişu’daki büyük bir istihbarat merkezi ve yeraltı hapishanesinin dışındaki kontrol kapısına geldi. Sadece birkaç saat önce hükümet şehir genelinde yıllardır var olan güvenlik kontrol noktalarını kaldırmıştı. Bu noktaların kaldırılması hükümet tarafından, hükümet, rakip aşiret milisleri ve aşırılık yanlısı gruplar arasında yıllardır süren çatışmaların ardından savaştan zarar görmüş başkentte güvenliğin kararlı bir şekilde arttığının bir işareti olarak kutlandı.
Eş Şebab savaşçıları resmi üniformalar giyerek ve tesisi işleten ülkenin Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Ajansı’nın (NISA) işaretleriyle etiketlenmiş bir kamyon kullanarak kendilerini hükümet güvenlik güçleri kisvesinde gizlediler. Yaklaştıkları Godka Jilow ya da kısaca “delik” olarak bilinen tesiste, hükümete karşı yıllardır süren isyanları sırasında yakalanan örgütün üst düzey üyeleri tutuluyordu.
Kamyon patlayıcılarla yüklüydü. Kılık değiştirmiş Eş Şebab savaşçıları kapıya yanaşırken, civarda yaşayanlar gürleyen bir patlama sesi duyduklarını ve ardından silah sesleri geldiğini bildirdiler.
Saldırı bölgesi yakınında yaşayan Malyun Ömer Şerif Drop Site’a şunları söyledi:
“Şaşırdım çünkü bir süredir bu bölgede bombalı saldırı duymamıştım. Her şeyin daha iyiye gittiğini düşünüyordum. Ancak Godka’ya yapılan saldırı bana savaşın hala etrafımızda yaygın olduğunu hatırlattı. Oğlumu uyutmakta zorlandım çünkü gece boyunca silah sesleri geliyordu. Onun için korkuyordum ve sadece silah seslerinin sona ermesini istiyordum, ama sadece şiddetlenmeye devam etti. Tek yapabileceğimiz Allah’a bizi herhangi bir zarardan koruması için dua etmekti.”
Godka Jilow, Villa Somalia olarak bilinen Somali başkanlık sarayına bir kilometreden daha kısa mesafede müstahkem bir mevkide yer alıyor ve bu da onu ülkenin en sıkı korunan yerlerinden biri yapıyor.
Yaklaşık yedi saat boyunca, Eş Şebab, mahkumların yeraltı hücrelerinden kaçmalarına yardım ederken, yaklaşık yedi kişilik bir sızma grubu güvenlik güçleriyle savaşırken, tesisin içinde bir silahlı çatışma yaşandı. Eş Şebab’ın resmi radyo istasyonu olan Radyo Endüşüs, hapishanenin içinden konuştuklarını ifade eden ve kontrolü ele geçirdiklerini ve birkaç tutukluyu serbest bıraktıklarını söyleyen gruptan silahlı kişilerin dört ayrı ses kaydını yayınladı.
Drop Site News ile isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan Somalili bir istihbarat yetkilisi saldırıyı feci bir güvenlik hatası olarak nitelendirdi.
NISA yetkilisi, “NISA kimlik kartları vardı ve istihbarat servisi tarafından giyilenlere benzer üniformalar giyiyorlardı. Saldırı gerçekleştiğinde Godka Jilow’da üst düzey istihbarat yetkililerinin bir toplantısı vardı.” dedi.
Godka Jilow aynı zamanda Mogadişu’yu da içine alan Benadir bölgesinin istihbarat merkezi. Drop Site’ye konuşan NISA yetkilileri, üst düzey NISA yetkililerinin haftalık toplantısının yapıldığı ana denk gelen zamanlamanın, Eş Şebab’ın tesisteki operasyonlar hakkında kesin istihbarata sahip olduğunu düşündürdüğünü söyledi.
Yetkili, “Toplantı yapılırken Eş Şebab saldırdı. İçeriden bilgi almış olmalılar.” diye ekledi.
Yerel saatle gece 2 sularında hükümet Godka Jilow’daki kuşatmanın sona erdiğini duyurdu ve yedi saldırganı öldürdüklerini iddia etti. Hükümet savaşçılarının ve sivillerin kayıpları henüz resmi olarak bilinmediği gibi, hapishane saldırısı sırasında kaçmış olabilecek tutuklu Eş Şebab üyelerinin sayısı da bilinmiyor. Drop Site’a konuşan güvenlik yetkilisi herhangi bir üst düzey istihbarat yetkilisinin öldürülüp öldürülmediğini teyit etmedi.
Daha sonra internete düşen görüntülerde, hapishaneden kaçtıktan sonra hükümet tarafından yeniden yakalanan birkaç Eş Şebab üyesi olduğu iddia edilen kişi görülüyordu. İkinci bir Somalili istihbarat yetkilisi Drop Site’a Eş Şebab şüphelilerinin “bazılarının” kuşatma sırasında tamamen kaçtığını doğruladı, ancak daha fazla ayrıntıya girmek istemedi.
“Kendi kendine açılan bir yara”
Yeraltı hapishanesine yapılan saldırıdan kısa bir süre sonra Eş Şebab saldırıyı üstlenen resmi bir açıklama yayınlayarak “Müslüman Somalililerin cezalandırıldığı bir yeri” hedef aldıklarını belirtti ve saldırının “üst düzey Mogadişu istihbarat yetkilileri arasındaki bir toplantı” sırasında gerçekleştiğinin altını çizdi.
2006 yılında Somali iç savaşının girdabından doğan Eş Şebab, ülkedeki yabancı birliklerin yanı sıra yabancı güçlerin vekili olarak hareket etmekle suçladığı Somali merkezi hükümetiyle de savaşıyor. Grup, Somalili sivillere karşı aşırı şiddet eylemleri gerçekleştirdi. Örgüt ayrıca El Kaide ile olan bağlantıları ve 2013 yılında Kenya’da popüler bir alışveriş merkezinde gerçekleştirdiği saldırı da dahil olmak üzere gerçekleştirdiği terör saldırıları nedeniyle yabancı hükümetlerin de dikkatini çekti.
Eş Şebab’ın Godka Jilow’a düzenlediği saldırının ardından Somali’nin resmi devlet haber ajansı, NISA’nın seçkin bir komando birliği olan Gaashaan biriminin “yedi saldırganı da etkisiz hale getirdiğini” ve yeraltı hapishanesi kuşatmasını sona erdirerek “tüm bölgeyi emniyete aldığını” bildirdi.
“Kalkan” anlamına gelen Gaashaan, özellikle Mogadişu’da Eş Şebab’la mücadele etmekle görevli, CIA tarafından yönetilen ve eğitilen özel bir kuvvet. Bir 2021 raporuna göre, ortak operasyonlarda CIA paramiliter birimlerine eşlik ettikleri biliniyor.
Saldırı, başkentte güvenliği artırmayı önceliklerinden biri haline getiren Somali hükümeti için büyük bir darbe oldu. Daha sonra hükümet tarafından yayınlanan güvenlik kamerası görüntüleri, silahlı kişilerin NISA işaretli bir kamyonla seyahat ederek başkenti istikrarsız komşu Şabel Vadisi’ne bağlayan bir kavşaktan Mogadişu’ya girdiğini gösterdi. Şabel Vadisi yıllardır Eş Şebab’ın kalesi konumundadır ve yakın zamanda AFRICOM tarafından düzenlenen bir ABD hava saldırısına sahne oldu.
Saldırganlar şehir sınırlarına girdikten sonra Dışişleri Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı merkezlerinin önünden geçtiler. Ayrıca hedeflerine ulaşmadan önce çok sayıda kontrol noktasından ve hatta başkanlık sarayına giden önemli bir giriş noktasından geçtiler.
2023’ten bu yana Mogadişu’daki güvenlik durumu sınırlı iyileşme belirtileri gösterdi ve 1990’larda bir iç savaşla büyük ölçüde tahrip edilen 4 milyonluk kıyı metropolünde bazı yabancı ziyaretçilerin, yatırımların ve ekonomik faaliyetlerin yeniden başlamasına yol açtı.
Ancak Mogadişu’da sivil güvenlik görevlilerinin artan varlığına ve genişleyen güvenlik kamerası ağına rağmen saldırılar devam etti. Mart ayında Eş Şebab’ın Başkan Hasan Şeyh Mahmud’a yönelik başarısız bir suikast girişimi oldu, konvoyu başkanlık sarayı arazisinden çıkarken yol kenarına yerleştirilen bir bombanın hedefi oldu. Bu yılın Şubat ve Ağustos ayları arasında grup, güney ve orta Somali’de onlarca kasaba ve ilçenin kontrolünü ele geçirerek Mogadişu’nun yakında düşebileceği korkusunu artırdı. Buna rağmen hükümet, militanların hükümete yönelik son yıllardaki en ciddi saldırılarından birini başlatmasından sadece saatler önce şehirdeki beton yol barikatlarını kaldırdı.
Güvenlik analisti ve Somali’nin eski ABD özel elçisi Abukar Arman, Godka Jilow’a yapılan saldırıyı hükümetin güvenlik politikasının feci bir başarısızlığı olarak nitelendirdi ve saldırının “hükümetin Eş Şebab’a karşı savaşının sinir merkezini vurduğunu” belirtti:
“Eş Şebab şüphelilerinin sorgulandığı ve hapsedildiği bir yer güpegündüz baskına uğradı. Hiç şüphe yok ki mevcut hükümetin savaş çabaları sadece başarısız olmakla kalmıyor, aynı zamanda zaman geçtikçe bir cepheye dönüşüyor. Mogadişu’da güvenliğin arttığını göstermek için yolları açmak ve bariyerleri kaldırmak, sadece Eş Şebab’ın saldırması için hükümetin meşruiyetine zarar verecektir. Bu kendi kendine açılmış bir yaradır ve yetkililerin kendilerinden başka suçlayacakları kimse yoktur.”
İstismarın tarihçesi
Eski Somalili Albay Ahmed Jilicow’a ithafen isimlendirilen Godka Jilow tesisi, Somali’nin eski Marksist yöneticisi Muhammed Siad Barre döneminde kuruldu. Barre döneminde hapishane, çoğu Barre’ye karşı siyasi muhalif olan mahkumların dayanılmaz muamelelere maruz kaldığı ya da çoğu zaman hükümet güçleri tarafından öldürüldüğü bir işkence merkezi olarak korkunç bir üne kavuştu.
Ülkenin 1990’ların başında Barre’nin iktidarını sona erdiren bir iç savaşa sürüklenmesinin ardından cezaevi kullanılmaz hale geldi. Ancak 2006 yılında ABD’nin Teröre Karşı Küresel Savaşı sırasında, ABD destekli Etiyopya’nın Somali’yi işgali, Somali’yi kasıp kavuran aşiret şiddetine son vermeye ve ülkeye yeni bir hükümet dayatmaya çalışan İslami Mahkemeler Birliği adlı yerli bir siyasi hareketi devirdiğinde yeniden canlandırıldı.
Drop Site’dan Jeremy Scahill’in o yıl The Nation’da bildirdiği gibi, 2011 yılına gelindiğinde CIA, Godka Jilow’da terör şüphelisi olduğu iddia edilen kişilerin gözaltına alınmasını ve işkence görmesini bizzat denetliyordu. O günden bu yana hapishane sadece Eş Şebab üyesi olduğu iddia edilen kişilere karşı değil, siyasi muhaliflere, gazetecilere ve aralarında çocukların da bulunduğu iddia edilen diğer sivillere karşı da korkunç ihlallerin yapıldığı bir yer olarak kullanılmaya devam etti.
ABD ve diğer ülkeler, Eş Şebab’ın Mogadişu’yu ele geçirmesinin sonuçlarından korktukları için merkezi hükümeti savunmak amacıyla askeri operasyonlar düzenlemeye devam ettiler. Geçtiğimiz yıl Trump yönetimi Somali’deki insansız hava aracı saldırılarını yoğun bir şekilde artırarak sadece Eş Şebab’ı değil aynı zamanda Somali’nin bazı bölgelerinde yer edinmiş olan IŞİD üyelerini de hedef aldı. ABD’nin desteğine ek olarak Türk hükümeti de kısa bir süre önce, başkente doğru ilerleyen Eş Şebab saldırısını geri püskürtme çabasında hükümete yardımcı olmak üzere yüzlerce asker ve insansız hava aracı operatörünü ülkeye gönderdi.
Somali’de binlerce yabancı askerin görev yaptığı Afrika Birliği gibi bölgesel kuruluşlar Pazar günü geç saatlerde Godka Jilow’a yönelik Eş Şebab saldırısını kınayarak uluslararası topluma “Eş Şebab’ı ortadan kaldırmak” amacıyla Somali’ye ve AUSSOM olarak bilinen Afrika Birliği askeri koalisyonuna desteğini yoğunlaştırma çağrısında bulundu.
Somali hükümeti ve AUSSOM’daki müttefikleri şimdi, yıllardır güvenlik çabalarına yönelik en büyük gerilemelerden birinin ardından toparlanma zorluğuyla karşı karşıya. Bu arada Eş Şebab, kendisini durdurmak için yıllardır mücadele eden uluslararası koalisyona rağmen Somali’deki etkisini artırmaya devam ediyor.
Bir NISA yetkilisinin Drop Site’a söylediği gibi, “Eş Şebab, bir hükümet gibi kaynaklara ve kabiliyetlere sahip.”