Hiç şüphesiz biz, zulmedenleri helak edeceğiz.

          Dosya:İbrahim 13.png

Küfre sapanlar, peygamberlerine dediler ki: “Hiç tartışmasız sizi kendi toprağımızdan süreceğiz ya da dinimize geri döneceksiniz.” Böylelikle Rableri kendilerine vahyetti ki: “Hiç şüphesiz biz, zulmedenleri helak edeceğiz.” İbrahim 13

Evet her dönem kâfirlerinin Allah elçilerine ve o elçilerin yolunu takip eden mü’minlere aynı şeyleri söylüyorlar, aynı tehditleri savuruyorlar. Dün Mekke’de Rasulullah efendimize, bugün de onun yolunun yolcusu olan biz müslümanlara kâfirler tarafından aynı şeyler söyleniyor. Ey peygamber, ey müslümanlar, ya bizim dinimize dönersiniz, ya başlarınızı açıp, sakallarınızı kestirip, namazı niyazı bırakıp çağdaşlaşırsınız, bizim istediğimiz gibi inanır, bizim istediğimiz gibi düşünür ya da bilesiniz ki sizi memleketimizden söküp atacağız. Ya  bizim ahlâksızlıklarımıza siz de sahip çıkarsınız, bizim hayatımıza, bizim yasalarımıza, bizim çalıp çırpmamıza, devletin imkânlarını kullanmamıza hiç ses çıkarmazsınız ya da sürülmeyi göze alırsınız. 

Peki kendilerini bir şey zannedip, güçlerine güvenip Allah elçilerine ve onların yolunun yolcusu olan müslümanlara karşı tehditlerde bulunan bu alçak kâfirler karşısında o elçiler ve müslümanlar ne yapmışlar? Nasıl davranmışlar? O elçiler ve müslümanlar sadece Allah’a güvenmişler, sadece O’na tevekkül etmişler, işlerini O’na havale etmişler ve Rableri de bakın onlara şöylece vahy etmiş:

Evet Rableri onlara vahy etti ve dedi ki ey peygamberlerim, sizler yolunuza devam edin! Sizler Benim istediğim kulluğa, Benim istediğim hayata devam edin! Müslümanca bir hayata sabredin! Kesinlikle bilesiniz ki Ben zalimleri helâk edeceğim! Siz onları Bana bırakın! Kesinlikle bilesiniz ki Biz sizi oradan çıkarmak isteyenleri çıkarıp, helâk edip onların yerlerini yurtlarını size vereceğiz. Onların yerlerine sizleri egemen kılacağız. 

-BASAİRUL KUR’AN-
 

Bu noktada İslâm ile cahiliye arasındaki çarpışmanın gerçek nedeni ve tabiatı ortaya çıkıyor. Cahiliye, İslâmın kendisinden bağımsız bir yapıya sahip olmasını istemez. Kendi varlığından ayrı bir varlık göstermesine katlanamaz. İslâm barış istese bile cahiliye buna yanaşmaz. Ama İslâmın bağımsız bir önderliğe ve yönetime sahip örgütlü bir hareket olarak ortaya çıkması kaçınılmazdır. İşte cahiliyenin hazmedemediği, katlanamadığı budur. Bunun için kâfirler peygamberlerinden sadece davalarından vazgeçmelerini istemiyorlar, ayrıca cahili toplumlarına katılmalarını, bağımsız bir yapıları kalmayacak şekilde aralarında eriyip gitmelerini istiyorlar. Ama bu dinin tabiatı gereği mensuplarına yasakladığı, peygamberlerin de bu yüzden reddedip kabul etmediği de budur. Çünkü içinden kopup geldikten sonra bir müslümanın yeniden cahiliye toplumuna katılması mümkün değildir, olmaması gereken bir davranıştır.

– FİZİLALİL KUR’AN-

Başa dön tuşu