Direniş’ten işgalcilere darbe!

İşgalin Yedioth Ahronoth gazetesine göre, 24 Haziran’da Han Yunus kentinde Filistin direnişiyle yaşanan çatışmalarda ölen 15 işgalci ile beraber bu ayda 20 siyonist subay ve asker öldü.

Filistin Enformasyon Merkezine göre siyonist genelkurmay başkanı Herzi Halevi, ordunun Gazze’deki hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını öne sürse de sahadaki gelişmeler bunun aksini gösteriyor. İşgal kuvvetleri, zorlayıcı kara operasyonları ve nitelikli direniş saldırılarıyla karşı karşıya kaldı ve bu, hem ordu içinde hem de işgal kamuoyunda ciddi bir şok etkisi yarattı.

Öte yandan işgal ordusu salı günü yaptığı açıklamada, daha önce Gazze’den çekilen 98. Tümen’in tekrar savaşa katılması için bölgeye gönderildiğini duyurdu.

Açıklamaya göre, 98. Tümen, 162. Tümen’le birlikte Gazze kentinde yeni operasyonlara başladı. Ayrıca daha önce güneyde konuşlanmış olan Nahal Tugayı ile 98. Komando Tümeni, “Gideon Arabaları Operasyonu” kapsamında kuzeye, yani Gazze’nin kuzeyindeki bölgelere sevk edildi.

İşgalin Kanal 14 televizyonu, bu askeri takviyelerin, Cibaliye ve Şucaiyye bölgelerinde askeri operasyonların yoğunlaştırılması amacıyla yapıldığını, bununla birlikte sivillere yönelik tahliye uyarılarının ve yerleşim bölgelerine yönelik hava saldırılarının da arttığını bildirdi.

Öte yandan, HAMAS’ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün Han Yunus’un kuzeyinde işgal ordusunun araçlarının konuşlandığı bölgeden “Q20” tipi roketlerle Nir Nir Yitzhak ve Miftahim yerleşim birimlerine roket saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Bu durum, süregelen saldırılara rağmen direnişin askeri kapasitesini koruduğuna işaret ediyor.

İşgal kaynaklarına göre, siyonist ordu şu anda Gazze Şeridi’nde beş ayrı bölgede saldırılarını yürütüyor: Güneyde Refah’ta 143. Tümen, Han Yunus’ta 36. Tümen, orta bölgede 99. Tümen, Gazze kentinde ve kuzeyde ise 98. ve 162. Tümen işgale devam ediyor.

Son günlerde siyonist işgal basını, Gazze’deki saldırganlığın geleceği konusunda askeri ve siyasi kurumlar arasında görüş ayrılıkları yaşandığını bildirdi. Bazı çevreler, bölgenin tamamen kontrol altına alınması için savaşın sürdürülmesini savunurken; diğerleri esir takası anlaşması yapılarak savaşın sona erdirilmesini tercih ediyor.