“Kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür”

وَمَنْ كَانَ ف۪ي هٰذِه۪ٓ اَعْمٰى فَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ اَعْمٰى وَاَضَلُّ سَب۪يلًا ﴿٧٢﴾
72- “Kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür ve yol bakımından daha ‘şaşkın bir sapıktır.’”
Kim bu dünya hayatında, Allah´ın kendisine vermiş olduğu nimetlere karşı kör olursa ve dünyada Allah´ın kuvvet ve kudretini gösteren delil ve alâmetleri görmeyip kör gibi yaşarsa, elbette o, âhirette de kör muamelesi görecek ve bu kimse âhirette daha da kötü bir durumda bulanacaktır Zira oradaki yeri cehennem olacaktır.
Fakat ayetlerin akışı bu korkunç kalabalığın canlandırıldığı sahnede insanların halini tasvir ediyor. Kör bir adam yolunu şaşırmış, yürümeye çabalıyor. Kendisine yol gösterecek kılavuz bulamıyor. Yolunu bulabilmesi için başka bir imkânı da yok. Bu kör adam bu şekilde tasvir edildikten sonra öylece bırakılıyor. Onun hakkında kesin bir hüküm verilmiyor. Zira böyle korkunç ve zorlu bir ortamda körlük ve sapıklık sahnesi zaten başlı başına dehşet verici ve kalpleri ürperten bir cezadır!
FİZİLALİL KUR’AN
Vahyi tanımayan, vahiyden habersiz olan tüm gözler kördür, tüm yüzler karanlıktır. Ancak Allah’ın vahyine dayalı yaşanan hayatlar nûrdur, aydınlıktır. İşte bunlar âyetlerin nûrundan, âyetlerin ışığından mahrum kalmış kör insanlardır.
Halbuki Allah onlara hidâyeti, basîret yollarını göstermiştir. Ama onlar körlüğü basîrete tercih ettiler. Körlüğü hidâyete tercih ettiler. Onlar küfrü imânâ, sapıklığı hidâyete tercih ettiler ve kör bir toplum olarak kalmayı tercih ettiler. Zaten bu kitabın âyetlerini görmeyenler başka şeyleri de göremezler. Tüm hayata karşı kördür onlar.
Allah’ın dininden, Allah’ın zikrinden yüz çeviren, vahye karşı kör davranan kimse bu dünyadaki körlüklerinin yanında âhirette daha büyük körlükler ve sıkıntılar beklemektedir onları. Dünyada Allah’ı unuttukları gibi, Allah’ın kitabını unuttukları gibi, vahye karşı kör ve sağır davrandıkları gibi onlar da cehennem ateşinin içinde unutulacaklar.
BASAİRUL KUR’AN