ABD’nin ani Suriye Açılımının Arkasındaki Motivasyon ne?

Suriye-Amerikan ilişkileri, iki ülkenin liderleri Ahmed eş-Şera ve Donald Trump’ın buluşmasının ardından son yıllarda benzeri görülmemiş bir dönemeç yaşıyor. Gerilimlerle dolu geçen yılların ardından taraflar, yeni bir ilişki temeli oluşturuyor.
Trump’ın Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da eş-Şara ile görüşmesi ve yaptırımları kaldırma kararı, Washington’ın Şam’a yönelik talepleri ve Suriye’nin bu taleplere yaklaşımı konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.
Şara yönetimi, geçen yıl sonlarında Esad rejiminin devrilmesinin ardından iktidara geldiğinden beri, ekonomik toparlanma ve yeniden inşa sürecine girebilmek için Batı’nın ülkeye uyguladığı yaptırımların kaldırılması amacıyla yoğun diplomatik çabalar sarf ediyor.
Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında yaptırımları kaldırma kararını açıklamasının ve Suriye ile ilişkileri normalleştirme niyetini duyurmasının ardından,-Şara bu kararı “cesur ve tarihi” olarak nitelendirdi.
Trump da Suriye liderini “güçlü bir geçmişe sahip bir kişi” olarak tanımlayarak, önümüzdeki dönemde Suriye’yi etkili bir şekilde temsil edebileceğine olan güvenini dile getirdi.
Ayrıca, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şibani ile Amerikalı mevkidaşı Marco Rubio, Türkiye’nin güneyindeki Antalya’da Türk mevkidaşı Hakan Fidan’ın da katılımıyla bir araya geldi. Suriye resmi haber ajansı SANA’ya göre, taraflar, ABD yaptırımlarının kaldırılmasının detaylarını, Şam-Washington ilişkilerinin iyileştirilmesini ve stratejik bir ilişkinin nasıl kurulacağını görüştü.
Rubio, Türkiye’de gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin “Suriye’de barış ve istikrarı sağlamak için elinden geleni yapmak istediğini” belirterek, “Bu, Suriye için tarihi bir fırsat, ancak yol uzun olacak” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı, “Trump’ın Suriye’ye uygulanan yasal yaptırımlardan öncelikli muafiyetler çıkaracağını” söyledi. Reuters’ın bir ABD yönetimi yetkilisine dayandırdığı habere göre, “Hazine Bakanlığı önümüzdeki haftalarda, yeniden inşa için gerekli olan geniş bir ekonomik sektör yelpazesini kapsayan lisanslar çıkaracak.”
ABD’nin ani açılımının arkasındaki motivasyon ne?
Trump yönetiminden yetkililer, Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararının kendilerini şaşırttığını itiraf etti. Reuters’ın aktardığına göre, Dışişleri ve Hazine Bakanlıklarındaki üst düzey yetkililer, yaptırımların nasıl kaldırılacağını anlamak için yoğun çaba sarf etti.
Bir üst düzey ABD yetkilisi, Trump’ın Suudi Arabistan gezisinden önce, en azından yaptırımlar üzerinde çalışan yetkililer açısından, başkanın böyle bir karar aldığına dair net bir işaret olmadığını söyledi.
Siyaset araştırmacısı Mahmud Alluş, ABD’nin Suriye’ye yönelik bu ani kararının arkasında bir dizi motivasyon olduğunu belirterek, bunların başında Washington’ın yeni Suriye’nin Ortadoğu’da stratejik bir fırsat olduğunu fark etmesinin geldiğini söyledi.
Alluş, “ABD, Suriye’ye uygulanan yaptırımların devam etmesinin, siyasi değişimin ardından oluşmaya başlayan istikrarı sarsabileceğini ve bu durumun yeni yönetimi zayıflatabileceğini anladı” dedi.
Araştırmacıya göre, Suriye’deki yeni yönetimin zayıflaması, ABD çıkarlarını tehdit eden güvenlik risklerine kapı açabilir. Ayrıca, Rusya, İran ve Çin’in istikrarsızlık sonucu oluşabilecek boşluğu kullanarak Suriye’ye geri dönme ihtimali de söz konusu.
Harmoon Center araştırmacısı Muhammed es-Sukkeri ise yaptırımların kaldırılmasının temel nedeninin, Trump’ın Ortadoğu politikaları olduğunu savundu. Sukkeri, “Suriye’nin bölge için bir tehdit kaynağı olabileceği sürece, barış temelli bir Ortadoğu’dan bahsetmek zor” dedi.
Sukkeri, “Arap-Türk çıkarlarının güvenlik ve kalkınma bağlamında kesişmesinin, bölgeyi Suriye dosyasını kendi çıkarları ve Washington ile müzakere önceliklerine entegre etmeye ittiğini” belirtti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, eş-Şara ve Trump’ın Riyad’daki buluşmasında hazır bulunurken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da görüntülü bağlantıyla toplantıya katıldı.
Trump, birkaç kez, Esad döneminde Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararının, Suudi Veliaht Prensi ve Türk Cumhurbaşkanı’nın teşvikiyle alındığını ifade etti.
Alluş, “Suudi ve Türk etkisinin yaptırımların kaldırılması kararını hızlandırmada önemli bir rolü var, ancak bu kararın temelinde ABD’nin temel çıkarları yatıyor. Bu çıkarlar, bazı açılardan Suudi Arabistan ve Türkiye’nin Suriye’deki gündemleriyle kesişiyor” dedi.
Şam karşılığında ne sundu?
Beyaz Saray, -Şara ve Trump arasındaki görüşmede bir dizi talebin gündeme geldiğini açıkladı. ABD başkanının, Suriyeli mevkidaşını “Suriye halkı için büyük işler yapmaya” teşvik ettiği ve onu İsrail ile İbrahim Anlaşmaları’nı imzalamaya çağırdığı belirtildi. 2020’de Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas, bu anlaşmalar uyarınca İsrail ile ilişkilerini normalleştirmişti.
Trump, eş-Şara’dan DEAŞ’ın Suriye’de yeniden ortaya çıkmasını engellemek için çalışmasını ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki DEAŞ tutuklama merkezlerinin sorumluluğunu üstlenmesini istedi.
ABD başkanı ayrıca, Suriyeli mevkidaşından “Filistinli direniş gruplarını ” Suriye’den sınır dışı etmesini talep etti.
Sukkeri’ye göre, Suriye öncelikle “Ortadoğu’da istikrar ve kalkınma projesi” kapsamında yer alıyor. Bu faktör, ABD’nin “yabancı savaşçılar, Filistinli gruplar ve DEAŞ gibi konularda çok sayıda talebi olsa da” aslında “yönetişimsel güvenlik formalitelerini aşmayan” Suriye’den gelen taleplerden daha önemli.
Alluş ise “Suriye’nin artık bu açılıma karşılık siyasi bir tavır sergilemesi gerektiğini” belirterek, bunun öncelikle Doğu bloğuyla ilişkilerin kesilmesi ve terörle mücadele konusunda Washington’un taleplerine uyulması anlamına geldiğini söyledi.
Araştırmacı, ayrıca “İran’ın nüfuzunu pekiştirmesinin engellenmesi, yabancı savaşçılar dosyasının kontrol altına alınması, Filistinli gruplarla ilişkilerin düzenlenmesi ve yönetimin Suriye halkının tüm kesimlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini” vurguladı.
Alluş, ABD’nin “en hassas talebinin” İsrail ile gelecekte bir barış anlaşması imzalanması olduğunu, Trump’ın bu talebi Suriyeli mevkidaşına ilettiğini ancak ABD’nin “Suriye’nin şu an bu yönde hazır olmamasını anlayışla karşıladığını, özellikle de İsrail’in 8 Aralık sonrasında Suriye topraklarını işgal etmeye devam etmesi nedeniyle” ifade etti.
Trump, -Şera’nın “ülkesinde güvenlik sağlandığında İsrail’i tanıyacağını” söyledi. Beyaz Saray ise Suriye liderinin, 1974’te İsrail ile imzalanan askerden arındırma anlaşmasına bağlılığını yenilediğini açıkladı.
Alluş, eş-Şara’nın “İsrail ile normalleşme talebi hariç, ABD’nin diğer taleplerinin çoğuna yanıt vermeye hazır olduğunu” belirterek, “Bu talep öngörülebilir gelecekte masada görünmüyor” dedi.
Şam, ABD’nin beş talebine olumlu yanıt verirken, Filistinli grupların akıbeti, yabancı savaşçılar ve ABD güçlerinin tehdit algıladığında Suriye içinde operasyon yapmasına izin verilmesi gibi üç konuyu tartışmaya açık bıraktı.
Alluş, “Bu talepler tartışılmaya devam edecek, ancak bugün yaşanan, Suriye-ABD ilişkilerinde tamamen yeni bir dönemin başlangıcı. Bu dönem, son 60 yılda görülenlerden tamamen farklı” dedi.
Araştırmacı, “Diğer talepler şüphesiz bir baskı unsuru olacak, ancak Başkan Ahmed-Şara’nın İsrail talebi veya İsrail ile normalleşme konusu hariç, bu taleplere yanıt verme arzusu var” diye ekledi.
Kaynak:Arabic21-Tevhidhaber