37 yıllık efsane, Bodrum’u dünyaya açıyor!

Türkiye’nin turizm potansiyeli ve sezonun uzatılması tartışmaları devam ederken, Maximiles Black The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, Türkiye’de İş Dünyası Dergisi için önemli çıkarımlar sunuyor. Yalnızca bir yelken yarışı olmanın ötesinde, 37 yıldır aralıksız düzenlenen The Bodrum Cup’ın, bölge ekonomisine ve turizm takvimine nasıl somut katkılar sağladığına dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Uysal, “sarı yaz” olarak tanımladığı dönemi turizm sezonuna entegre etme vizyonunu paylaştı. Onun gerçekçi yaklaşımları ve stratejik hedefleri, hem yerel ekonomiyi canlandırma hem de Türkiye’nin uluslararası tanıtımına katkı sağlama potansiyeliyle iş dünyasının radarına giriyor.

The Bodrum Cup’ın Ekim ayını Bodrum’un turizm sezonuna ekleme konusundaki direkt etkisine dikkat çeken Uysal, “Ekim ayının Bodrum’un sezonuna eklenmesi için ciddi bir çalışma yapıyoruz. Dolayısıyla bizim sarı yaz dediğimiz dönemi turizm sezonuna eklemeye çalışıyoruz” diyerek, etkinliğin bölge ekonomisine sağladığı somut faydayı vurguladı.

Turizm sezonunun 12 aya yayılması konusundaki beklentilere dair ise daha gerçekçi bir bakış açısı sunan Uysal, “Ben şahsi olarak Bodrum’da sezonun 12 aya yayılabileceğini ve altyapısının olduğunu düşünmüyorum. Bizim ana hedefimiz önce sezonu 6 aya çıkarmak olmalı. Direkt 12 aya çıkarabileceğimize dair çok ümitli değilim” ifadelerini kullandı. Ancak Bodrum Cup gibi etkinliklerin, hem yurt içi hem de yurt dışından gelen katılımcıları, basını ve sosyal medya etkileşimleriyle ülke tanıtımına ölçülebilir bir katkı sağladığının altını çizdi.

ErmanAras SuleymanUysal 1

YUNANİSTAN PARKURU: İKİ ÜLKEYİ BİRLEŞTİREN POLİTİK BİR KÖPRÜ

The Bodrum Cup’ın uluslararası genişleme hedefleri arasında Yunanistan parkurunun özel bir yeri bulunuyor. Süleyman Uysal, “Bizim Yunanistan’ı seferlerimize dahil etmek Bodrum Cup’ta en son 6 yıl önce başlattığımız bir çalışmaydı. 35. yılımızda da Selanik’ten başlayan İstanbul Boğazı Dolmabahçe Sarayı’nda biten çok önemli bir etkinliğimiz oldu” diyerek geçmiş başarıya değindi.

Bu iş birliğinin sadece bir yarıştan öte, politik ve kültürel bir köprü vazifesi gördüğünü belirten Uysal, “Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılının anılmasıyla ilgili bir organizasyondu hem de Yunanistan’ın bizim kutlamamıza dahil olması çok önemli bir gelişmeydi. Yunanistan’ın katkı sağlaması ve bizim rotamıza Yunanistan’ı eklememiz iki ülkeyi birleştiren hem yabancı yatırımcıların dikkatini çeken hem de ülkenin politikacıların dikkat odağı olan bir konu oldu. Çünkü Yunanistan ile beraber yapılan bir organizasyon yok. Bu beraber yaptığımız en önemli işlerden biri oluyor” ifadelerini kullandı. Bu yıl da Yunanistan parkurunun tekrar yapılacağının müjdesini veren Uysal, bu durumun iki tarafın da marka bilinirliğine katkı sağladığını ekledi.

BODRUM CUP’TABAŞARININ SIRRI NE?

Uysal, sezonu uzatma hedefi doğrultusunda The Bodrum Cup gibi etkinliklerin artırılmasının otel doluluk oranları, yerel işletmelerin cirosu ve istihdamda kalıcı artış sağlayacağına inandığını belirtiyor. Bu noktada “Mavi Yolculuk” ürününün önemini vurguluyor: “Mavi Yolculuk ürünü bence bölgenin en önemli ödüllerinden biri hem de sezonun uzamasında çok etkili olabilir.”

Türkiye’nin bu ürünü dünyaya tanıtma ve sürdürülebilir hale getirme çabasının altını çizen Uysal, artık insanların bir ülkeye gitmeden önce destinasyon kararı verdiğini, bu nedenle Türkiye’nin öncelikli tercih edilmesi ve Mavi Yolculuk’un ön plana çıkarılması gerektiğini belirtti.

The Bodrum Cup’ın “not for profit” (kar amacı gütmeyen) bir modelle ilerlemesi ve elde ettiği karı toplumsal faydaya, özellikle denizcilik kültürünün ve mirasının bir sonraki nesillere aktarılmasına harcaması, etkinliğin sürdürülebilirlik başarısının anahtarı. Uysal, etkinliğin kültürel bir miras olma potansiyelinin önemine değinerek, “eğer bölgenizin ve yaptığınız etkinliğin kültürel anlamda bir miras olma ihtimali yoksa sürdürülebilirlik ihtimali oldukça düşük oluyor” dedi. Şehri yönetenlerin ve devletin bu organizasyonu sahiplenmesinin, 37 yıldır ara vermeden devam etmesindeki en büyük etken olduğunu vurguladı.

The Bodrum Cup 4

KURUMSAL DESTEKLERİN GÜCÜ VE MARKALAŞMA SÜRECİ

Türkiye İş Bankası, Anadolu Sigorta, Opet, Metro Türkiye ve Amerikan Hastanesi gibi büyük kurumların desteği, The Bodrum Cup’ın uluslararası tanıtımına ve marka değerine önemli katkılar sağlıyor. Uysal, Bodrum gibi küçük tatil beldelerinin tanıtım bütçelerinin kısıtlı olduğunu, bu nedenle sponsor desteğinin hayati önem taşıdığını belirtti. “Biz çok şanslıyız ki sponsorlarımıza denizcilik kültürünün, gençlerin bu kültüre devam ettirmesinin ve bu durumun üretime, turizme faydasını iyi açıklayabilen bir organizasyon olduk” diyen Uysal, The Bodrum Cup’ın sponsor markalara sadece sosyal sorumluluk katkısı değil, aynı zamanda görüntü ve reklam garantisi de sunan profesyonel bir organizasyon haline geldiğini ekledi.

Uysal’a göre The Bodrum Cup’ın en önemli anahtar noktası, etkinliğe gelen herkesin The Bodrum Cup’ı “kendinin” olarak benimsemesi. “Bir basın mensubu, yarışçı, tekne sahibi, gemici de böyle hissediyor. Sürdürülebilirlik, herkesin hep bir ağızdan fikren ve zikren desteklediği bir organizasyon olduğunda geliyor” ifadeleriyle, bu sahiplenmenin etkinliğin uzun ömürlülüğündeki rolünü açıkladı.

YELKEN YARIŞINDAN FESTİVAL MARKASINA

The Bodrum Cup’ın sadece bir yelken yarışı olmaktan çıkıp bir markaya dönüşmesi, Bodrum’un genel turizm algısını ve hedef kitle profilini önemli ölçüde değiştirdi. Süleyman Uysal, bu “riskli” ancak başarılı dönüşümü şöyle açıklıyor: “Bir yelken yarışı yaptığınızda sadece denizcilerin ilgisini çeken bir organizasyon yapıyorsunuz fakat içinde festival olan bir organizasyon yaptığınızda o zaman bir tam tur oluşmaya başlıyor.”

Başlangıçta yelken yarışlarının yüksek gelirli, belli bir yaşın üzerindeki erkek grubuna hitap ettiği algısını kırmak için büyük çaba harcadıklarını belirten Uysal, The Bodrum Cup’ın gençleri ekosisteme dahil etme ve yelkenciliği sevdirme misyonunu vurguladı. “Bir yıl konserimize gelen bir gencin bir sonraki yıl bir teknede yarıştığını, 4-5 sene sonra işleri iyi giderse bir tekne sahibi olarak katıldığını gözlemliyoruz. Bunu çok önemli bir etkileşim olarak görüyoruz” dedi. Bu sayede The Bodrum Cup, yüksek ve orta gelir seviyelerinin buluştuğu, gençlerin de aktif katılım gösterdiği, birlik ve beraberlik içinde keyif alınan nadir organizasyonlardan biri haline geldi.

The Bodrum Cup 8

default

CTS BODRUM: DÜNYA SULARINDA BİR OKUL GEMİSİ MİSYONU

Uysal’ın açıklamalarında en çarpıcı detaylarından biri ise CTS Bodrum adını taşıyan yelkenli okul gemisi projesi oldu. Bodrum halkının ve devlet görevlilerinin imece usulüyle inşa ettiği, gerçek bir Bodrum guletini simgeleyen bu gemi, Bodrum Cup’ın da bayrak gemisi konumunda. Bosal Vakfı’na ait olan bu geminin yönetim kurulu, The Bodrum Cup Yönetim Kurulu ile ortak bir çaba içinde.

Amaç, The Bodrum Cup’ın başarısını okul gemisinin sürdürülebilirliğine aktarmak ve gemiyi tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün Karadeniz Vapuru gibi, hem ülkeyi hem de Bodrum Cup’ı tanıtan bir bayrak gemisi olarak dünya sularında dolaştırmak. “Gençlere eğitim vermesini ve ülkenin gerçek yüzünü Avrupa’da tanıtma hamlesini yaptık” diyen Uysal, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin de stratejik planlanan bir parçası olarak Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’na davet edildiklerini ve okul gemisinin dünyanın en kıymetli gemileri filosuna aday gösterilerek yer almasının ülke için gurur verici olduğunu belirtti.

Şu an 25. yılına giren okul gemisinin büyük bir bakıma hazırlandığını ve birçok sponsor ve kurumun desteğiyle büyük bir projeye dönüştüğünü ifade eden Uysal, bu projenin tamamlanmasının ardından geminin dünya sularında Türkiye’yi temsil etmesini planladıklarını müjdeledi. Geçtiğimiz ay Fransa’nın Nice şehrinden başlayıp birçok limana uğrayarak Türkiye’ye geri dönen 30 günlük, 2500 millik maratonun bu planın önemli bir adımı olduğunu ekledi.

Maximiles Black The Bodrum Cup, Süleyman Uysal’ın liderliğinde, sadece bir yelken yarışı olmanın ötesinde, kültürel bir miras taşıyıcısı, ekonomik bir itici güç ve uluslararası bir tanıtım platformu olarak yoluna devam ediyor.

Başa dön tuşu